24 Haziran seçimlerinden önce son yazdığım siyasi içerikli yazımızda, milletvekili aday listelerinin ne denli önemli olduğunu ve sonuçları doğrudan etkileyeceğini dile getirmiştim.
O günkü yazımızda, AK Parti ve MHP teşkilatlarının doğru isimler ile yola çıkmaması durumunda, karşı ittifak ve hatta HDP’ye vekil kaptırabileceklerine dair fikir beyan etmiş ve sırf bu beyandan dolayı AK Parti Erzurum İl Yönetimi tarafından adeta aforoz edilmiştim.
Ancak, onların bu dışlayıcı tavrı bizim duruşumuzu olumsuz yönde etkilemesi bir kenara , olası riskleri görmemiz hasebi ile daha ciddi bir çalışma içerisine girmemizi sağladı. Çünkü mutlak kazanmak diye bir hedefimiz vardı
Bir önceki yazımızda Yerel Yönetimler ve ilçe teşkilatları içerisindeki durumu ele almış ve seçime sonuçlarına olası olumsuz etkilerinden bahsetmiştik.
Bu gün ise Milletvekili listelerinin seçmen üzerinde oluşturduğu etkiyi ele almak istedik.
Şunu en başında söyleyerek başlayalım ki;
24 Haziran seçim sonuçlarının bize gösterdiği en önemli gerçek, seçmen gözünde en güçlü ve ortak değer Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Ve yine seçmen şişirilmiş isim ve efsaneler yerine, teşkilatlar ile can pare, vatandaş ile her an hem hal olacak ve Sayın Erdoğan gibi samimi davranacak isimler arayışı içerisinde.
Yani, Sayın Erdoğan’ın aldığı 302 Bin oy yanı sıra, AK Parti’ye verilen 238 Bin oyun da, yine onun hatırına verilmiş oylardan ibaret olduğu gözlemlenmekte.
Ayrıca burada dile getirdiğimiz isimlere dair yansımaların, doğrudan seçmenlerden aldığımız fikirlerin neticesi olduğunun da bilinmesini isteriz.
Listeye gelince,
Aslında kolay olan en sondan başlamaktı ya, ben yine zor olanı seçip en baştan başlayayım.
16 yıldır Erzurum siyaseti ile hem hal olan ve teşkilatlarla her ilgilendiğinde, maalesef teşkilat kalitesini ve psikolojisini bozan Başbakan Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ.
Kameralar karşısında oldukça kibar, perde arkasında ‘Bu olacak’ tavırları sergileyen ve maalesef listenin şekillenmesinde büyük rol oynadığı dile getirilen isim.
Bireysel anlamda kendisine tabi ki saygılıyız. Ancak etrafını çepe çevre saran ve görüş açısını kapayan kalabalığın ardından seslenmek istiyorum Sayın Başbakan Yardımcımıza.
1 Kasım sonrası, işgüzarlar tarafından önünüze kurulan dev aynasının gerçek yansımasını, 24 Haziran seçim sonuçları ile hep birlikte görmüş olduk.
Ve yine, seçim aracı veya otobüsünden seçmen selamlayarak seçim çalışması yapmanın seçmen cephesinde öyle çok da iyi karşılığı olmadığına da şahit olduk.
Ayrıca, 7 Haziran seçimleri yanı sıra 16 Nisan ve 24 Haziran seçim sonuçlarında da bizzat sizin sorumluluğunuzun olduğunu hatırlatmak isterim
Sebebine gelince;
Teşkilatlara doğrudan müdahalede bulunduğunuz ilk dönemde Sayın Yeşilyurt İl başkanlığına getirilmiş ve Sayın Yeşilyurt eli ile teşkilatlar baştan aşağı revize edilmişti.
7 Haziran seçimlerinde yaşanan kayıp Sayın Yeşilyurt ve ekibi görev başında iken, 16 Nisan ve 24 Haziran’da yaşanan kayıplar ise Sayın Yeşilyurt ardından göreve gelen sayın ÖZ ve revize etmesine müsaade edilmeyen veya revize etmeyi beceremediği Sayın Yeşilyurt dönemi ilçe başkanları yönetiminde gerçekleşmiştir!
Bu söylemler ile yüzleşmeniz ve kabullenmeniz tabi ki kolay değil. Bunları dile getirdiğim için, çevrenizdeki iş yapanlar değil de işgüzarların tepkisi ile de karşılaşacağımın da tabiki farkındayım. Ancak bu yazdıklarımı herkes biliyor ve maalesef doğrudan size söylemeden her yerde dile getiriyor.
Listenin ikinci sırasında bizleri şaşırtarak yer alan Sayın Zehra Taşkesenlioğlu.
Listenin ikinci sırasında olmasına şaşırdığımız Taşkesenlioğlu, çalışma performansı ile bizleri şaşırtmadı. Sahanın yine en çok çaba sarf eden ve HDP’nin önünde set ören adayı oldu. Kim ne derse desin, Taşkesenlioğlu’nun ‘Gecesini Gündüzüne Katmak’ terimini bizatihi uyguladığına şahit oldum. Sadece ben değil, bölgedeki her bir seçmen buna şahittir. Bize gelen yorumlar da bundan ibaret.
Taşkesenlioğlu’na çalışma sahasında tepkiler olmamış mıdır?
Gayet tabi, seçim üzeri tepki ve tartışmalar ile hem hal olmuştur. Ancak Taşkesenlioğlu, amatör ruh ve profesyonel tavır ile çalışmış, kendisine çok sert tepkiler gösteren kişileri bile ikna edebilme çabasından vazgeçmeyerek AK Parti’nin Tekman, Karayazı ve Karaçoban ilçelerinde oy artırmasında, Hınıs’ta ise oyların dengede tutulmasında ciddi bir rol üstlenmiştir.
Tüm teşkilatların listenin başında, benim ise Bursa veya Ankara listelerinde görmeyi tahmin ettiğim, ancak şaşırtıcı bir şekilde Erzurum milletvekili listesinin üçüncü sırasında karşılaştığımız Eski Emniyet Genel Müdürümüz Sayın Selami Altınok.
Sayın Altınok bürokrat kimliğinden sıyrılamamış olsa gerek ki, bir türlü seçmen ile sıcak diyalog içerisine girememiş ve seçmen ile zaman zaman polemik yaşamış olması, hemen her yerde dillendirilerek doğal bir tepki oluşumunu tetiklemiş. Aday adaylık sürecinden başlamak üzere ziyaretlerini bürokratik kanallar üzerinden gerçekleştirilmiş olması da seçmenler üzerinde olumsuz bir tepki oluşturduğu gelen yansımalar arasında bulunuyor.
Listenin dördüncü sırasında bulunan ve önceki dönem vekilliği süresince meclis komisyonlarında yoğun bir çaba sarf eden Sayın İbrahim Aydemir.
Sayın Aydemir, vekilliği dönemince meclis komisyonlarında çeşitli görevlerde bulunmuş, bununla birlikte arta kalan süreyi Erzurum’da geçirerek seçmen ile bağını koparmamış, yaptığı ziyaretler ile seçmenin sempatisini kazanmış bir isim. Belki de, Aydemir’in yeniden listede bulunmasının en büyük sebebi bu pozitif yaklaşımı olmuştur.
Bununla birlikte, Sayın Aydemir’in seçim süreci boyunca zaman zaman geliştirdiği söylemler, seçmenin kısmen de olsa tepkisine yol açmıştır. Ancak bu söylemlerin oy kaybına neden oluşu tabi ki tartışma konusudur.
Listenin beşinci sırasında ise, 7 Haziran seçimlerinde altıncı sırada yer alan ve seçilemeyen sürpriz isim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Sayın Zafer Tarıkdaroğlu.
Tarıkdaroğlu, hakkında aday adaylığı sürecinde ve aday listelerinin açıklanması ardından yayınlanan olumsuz haberler nedeni ile motivasyonu biraz bozmuş olsa da, nefesi yettiğince çalışan bir isim olarak seçmen karşısına çıktı. Eski Gençlik kolları başkanı olması münasebeti ile çalışmalarını gençlik kolları ve genç bir kadro ile yürüten Tarıkdaroğlu’nun, ılımlı yaklaşımı nedeniyle seçmenden olumlu bir karşılık gördüğünü söyleyebiliriz.
Ve listenin son sırasındaki isim. İki dönem Erzurum Milletvekilliği yapmış ve vekilliği süresince Erzurum’a dair Kadınlar Gününe Özel ve Nenehatun’a ait konuşması dışında hiçbir fikir beyan etmemiş Sayın Fazilet Dağcı Çığlık.
Sayın Çığlık’ın listeye nasıl ve neden yazıldığına dair henüz net bir bilgi yok. Sayın Çığlık’a dair seçmen tarafından en çok söylenen ‘Sokaktan geçen ve 18 yaşını henüz aşmış herhangi birinin yazılması halinde bile, daha fazla karşılığı olurdu’ cümlesi, her şeyi net bir şekilde özetlemiş oluyor.
Sayın Çığlık, seçim çalışmalarına bile diğer adaylardan biraz daha geç başlamış ve seçmen karşısında maalesef negatif bir etki oluşturmuştur. Erzurum siyasetini ve vekillerini takip eden hemen herkesin kafasında soru işaretleri oluşturan Çığlık’ın, oy kazandırmak bir kenara, oy kaybettirdiği maalesef seçmenler tarafından gelen yansımalar olarak karşımıza çıkmakta.
Tüm bunları göz önünde bulundurduktan sonra, Milletvekili listesi oluşturur iken en önemli unsurlardan birinin seçmen üzerinde en azından negatif etki oluşturacak isimlerden özellikle kaçınılması gerektiği sonucunu çıkarabiliriz.
Ayrıca, mevcut listenin seçmen tarafından çok da onaylanmadığı ve heyecan uyandırmadığını da hatırlatmamız yanlış olmayacaktır.
Aynı zamanda yaşanan oy kaybındaki tek unsurun yerel yönetimlerin sergilediği olumsuz tavırların olmadığını da görmüş oluyoruz.
Bir sonraki yazımızda yine seçmenlerden gelen bilgiler ışığında AK Parti Erzurum İl Başkanı ve teşkilat yapılanmasını değerlendireceğiz…
Görüş ve önerilerinizi beklemeye devam ediyoruz….
büyükşehir belediyesinin hataları azın***acak değil bu ara