Bu haftaki yazımızda, siyasi alan dışına çıkarak şehrimiz ve bölgemiz için büyük önem arz eden fuar merkezimiz ve halen devam eden kitap fuarını ele alalım istedik.
Zira şehrimiz için önemli bir kazanım olan Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi, tam teşekküllü olarak ilk defa görücüye çıktı ve TÜYAP gibi bir profesyonel girişim ortaklığı ile ilk fuarını gerçekleştirmekte.
Halen devam eden Doğu Anadolu Kitap Fuarına değinmeden önce 'Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi' hakkında sizlerle teknik anlamda birkaç bilgi paylaşmak istedim.
Öncelikle, bu şehrin bir ferdi olarak, şehrimizin en öncelikli ihtiyaçları arasında bulunmasına rağmen her dönem ertelenen ve hatta unutulmanın eşiğine gelmiş bir yatırımı şehrimize kazandırdığı için Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen Bey’e özellikle teşekkür etmek isterim.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli yatırımlarından biri olan ve havalimanı yolu üzerine inşa edilen Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi, 25 bin metrekare kapalı alan, sosyal birimler, yeşil alan ve bin araçlık açık otoparkı ile birlikte toplam da 40 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiş durumda.
Belirlenecek alanlara göre aynı anda toplamda 300 firmalık stant kurulum kapasitesine sahip olan fuar merkezinde, 6 bay ve bayan mescit, 9 toplantı salonu, 2 yemekhane ve 536 metrekarelik de lobi alanı bulunmakta.
Toplamda 4 holden oluşan ve bölgesel ve uluslararası organizasyonlara hitap edebilecek özelliklere sahip fuar alanının, şehrimizin sosyal, iktisadi, kültürel, turizm ve ticari hayatına çok güçlü bir katkı sağlayacağından eminiz.
Ve İlk Profesyonel Fuarımız
Bilindiği üzere inşası Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen fuar merkezinin işletmesi, yapılan bir protokol ile fuar organizasyonlarında Türkiye’nin en başarılı firmalarından biri olan TÜYAP’a devredildi.
TÜYAP ise Erzurum’daki ilk sınavını halen devam eden ‘Doğu Anadolu Kitap Fuarı’ ile vermekte.
Geçtiğimiz Salı günü açılışı gerçekleştirilen ve altı gün süreceği bildiren Kitap fuarını ilk gün ziyaret etmiştim. Henüz ilk gün olması ve hafta içi gerçekleştirilen bir açılış olması hasebe ile yoğun bir kalabalık ile karşılaşmamıştım. Ziyaret ettiğim ikinci ve üçüncü günlerde sayı biraz daha iyi olsa da benzer bir sahneye şahit oldum. Ancak yine de katıldığım son kitap fuarlarından biri olan İstanbul CNR Kitap Fuarı ile kıyasladığımda, ilki gerçekleştirilen bir fuar için başarısız bulmadığımı ve hatta belli alanlarda başarılı bulduğumuz söylemek isterim.
İlkler her zaman zor olur!
Tabi bu başarıdan kastım ‘harika olmuş’, ‘Mükemmeldi yaaa’ veya buna benzer söylemler değil. Bir ilk için başarılı, genel anlamda vasat tanımı belki de daha yerinde olur.
Daha önce, çadırlarda ve şehrin tam merkezinde açılan, ayaküstü olması münasebet ile de ‘Ya bir bakalım, belki gözümüze bir şey ilişir’ mantığı ile gerçekleştirilen yoğun ziyaretçi sayısından ziyade, şehrin yamacında yapılan bir fuar alanında ve profesyonel bir şekilde icra edilen bir fuardan bahsediyoruz.
Şehrimiz ilk kez profesyonel bir fuara ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda bu fuar, ticari veya tanıtımdan ziyade kültürel bir fuar olma özelliğini taşıyor. Tabi ki hem ilk ve hem de kültürel bir fuar olması ve bunlarla birlikte şehrin yamacına oluşturulan bir fuar merkezinde gerçekleştiriliyor olması münasebeti ile beklenilen performansın altında kalabilecektir.
Zaten konu ile ilgili söyleşiler gerçekleştirdiğimiz yayınevleri de özellikle bu vurguyu yaptılar. Ve hemen hepsi ilk iki yıl beklenilen ilgiyi görmeyen ancak üçüncü yıldan sonra ilginin arttığı ve şehirin yaklaşık 10 km dışındaki ‘Samsun Kitap Fuarı’ örneğini dile getirdiler.
Burada özellikle şunu da belirtmek isterim ki, şehrimizde önceki yıllarda gerçekleştirilen fuarlara temsilcilikler aracılığı ile katılan birçok yayın evi, bu yıl TÜYAP ve Fuar Merkezimizin etkisi ile doğrudan katılım gerçekleştirmişler. Bu katılımlar da diğer yayın evlerinin katılımını doğal olarak tetiklemiş.
Öte yandan 3 gün boyunca gözlemlediğim kadarı ile fuara dair iyileştirmeleri sağlayabilecek önerilerimi de dile getirmek isterim.
İlk önerim kitapsever tüm dostlara ve öğrenci arkadaşlarımıza;
Evet, her ne kadar adı büyük şehir olsa da esasen orta büyüklükte bir şehirde yaşıyoruz. Ve gerçekten şehrin merkezinde bir uçtan diğer uca yürüyerek bile gidebiliyoruz. Buna rağmen hemen her mesafede ulaşım için bir aracı kullanıyoruz.
Bu alışkanlığımızdan olsa gerek ki, öyle çok da uzak olmamasına ve hatta sürekli bir yoğunluk içinde olan AVM ve belli bir öğrenci kitlesine sahip olan Erzurum Teknik Üniversitesinin tam ortasına olmasına rağmen, şehrin hemen yamacında bulunan Kitap Fuarı gibi önemli bir etkinliğe gitmemek için ‘Ulaşım’ diye bir bahane üretebiliyoruz.
Değerli dostlar ve öğrenci kardeşlerim. Bence ‘Kitap Fuarları’ değil birkaç kilometre, belki de onlarca kilometre yol kat edilerek ziyaret edilmesi ve hatta yıl içerisinde bütçe ve liste hazırlığı yapılarak beklenmesi gereken bir organizasyon. Bunu hissetmeye başladığınızda Kitap Fuarlarımızın cıvıl cıvıl olacağı düşüncesindeyim.
İkinci önerimiz TÜYAP yetkililerine;
Öncelikle ‘Doğu Anadolu Kitap Fuarı’ gibi ağır bir isim yükünün altına girerek devam etmek istiyor iseniz;
Gelecek yıl ki organizasyon öncesinde, en azından Bayburt, Gümüşhane, Erzincan, Kars, Ardahan, Ağrı, Bingöl, Elazığ ve Iğdır’daki yerel yönetimler ile ciddi bir mesai harcamanızı ve bu illerden Fuar merkezimize bir şekilde katılımcı kazandırmanızı öneriyorum ki; bunu yapmayacaksanız, organizasyon adını ‘Erzurum Kitap Fuarı’ olarak belirlemeniz, hem yayın evlerinin beklentileri ve hem de katılımcılar için daha gerçekçi karşılanacak ve daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.
Yine, TÜYAP profesyonelliği ile gerçekleştirilen diğer fuarlar gibi, gelecek yıl için Cumartesi açılışı gerçekleştirerek, haftasına Pazar sonlandırılabilecek 9 günlük bir fuarın hem katılımcılar ve hem de ziyaretçiler için olumlu bir kazanım sağlayacağını düşünmekteyim. Böylece katılımcı, iki hafta sonu yoğunluğu ile daha fazla kazanç, ziyaretçi ise olası kaçıracağı ilk haftasonunu ikincisi ile telafi edebilme fırsatını yakayacaktır.
Ve yine, ilk yıl olmasına rağmen TÜYAP’a güvenerek şehrimize gelen ve beklediğini tam olarak bulamayan, birbirinden değerli yayınevlerimiz için gelecek yıl da katılmaları halinde özel bir indirim sunulmasını öneriyoruz. Tabi ki, bu önerim, bu yıl beklentilerinin altında kalan yayın evlerinin gelecek yıl bu etkinliğe katılmayacağı düşüncesi anlamına da gelmesin. Aksine görüşlerini aldığımız hemen tüm firmaların TÜYAP’a güveni tam ve Fuar Merkezi ile ilgili düşünceleri gayet olumlu ve beğeni yönünde. Ancak yine de TÜYAP’ın yapacağı bu jestin kayda değer yönde olacağı düşünceleri de ortak bir bikir olarak beyan edilmekte.
Üçüncü Önerimiz ise Büyükşehir Belediyemiz yetkililerine;
Büyükşehir Belediyesinin destekleri ile gerçekleştirilen, görsel anlamda şehir içindeki açık hava reklam mecralarındaki etkin çalışmalar yanı sıra, basılı yayınlar ve internet gazeteleri üzerinden gerçekleştirilen reklam çalışmaları gayet üst düzeyde. Gerçekleştirilen Fuar etkinliğe katılımı en çok destekleyen çalışma olarak göze çarpmakta.
Öte yandan şehir merkezinden gerçekleştirilen seferler yanı sıra, okullardan gerçekleştirilen öğrenci transferleri de en büyük katılım desteği olarak ön plana çıkmakta.
Aslında Büyükşehir Belediyesi, Kitap Fuarına katılımın artması ve daha fazla vatandaşımızın bu fuardan faydalanabilmesi için elinden geleni yapıyor.
Tüm bunlar la birlikte, katılımın sağlanmasına yönelik yapılanların yanı sıra, katılımdan faydalanma yönünde de ufak bir destekle daha güzel sonuçlar alınacağı kanaatindeyim.
Nasıl mı?
Malatya kitap fuarı esnasında, Büyükşehir Belediyesi yanı sıra alt belediyelerden birinin de desteği ile orta öğrenim ve lise seviyesindeki tüm öğrencilere 10 TL lik fuar kullanım çekleri verilerek, bir sonraki gün fuara gidileceği bildirilmiş. Böylece hem öğrenciler bir sonraki gün için hazırlıklı olmuş ve hem de ailelerinden aldıkları desteklerle de elle tutulur bir fayda sağlanmış.
Tabi ki bu bir uygulama örneği. Daha da geliştirilebilir veya alternatifleri düşünülebilir.
Peki ya ilçe Belediyeleri?
'Kitap Fuarı etkinliğini Erzurum Büyükşehir Belediyesi yapıyor, bize ne kardeşim’ der gibi bakan özellikle ilçe belediye başkanlarına bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Sayın İlçe Belediye Başkanlarımız;
Recep Tayyip Erdoğan Kültür Merkezinin yapımını proje desteği ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanlığı yüklenmiş olabilir. Lakin bu gün şehrimize kazandırılan bu önemli merkezin daha aktif bir şekilde kullanımı ve şehir olarak en üst seviyede fayda kazanımı için el ele verip tüm organizasyonlara destek olmalıyız.
Burada tüm ilçe belediye başkanlarına iş düşmektedir. Zira hali hazırda gerçekleştirilen kitap fuarı, ticari amaçlı değil, bir anlamda kültürel bir etkinlik programıdır ve yılda sadece bir kez gerçekleştirilmektedir.
Henüz geç kalmış da sayılmayız. Cumartesi ve Pazar günleri için oluşturulacak programlar ile tüm ilçelerden şehir merkezine öğrenci transferleri gerçekleştirilebilinir.
Bu anlamda tüm ilçe belediyelerimizi desteğe davet ediyoruz.
Çok uzattığımın farkındayım, lakin şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum.
Özellikle okullardan kitap fuarına getirilen öğrencilerimiz ile ilgilenen kıymetli hocalarımız ve okul yetkililerimiz. Bu önerim de size gelsin.
Fuar alanına getirdiğimiz öğrencilerimiz askeri bir düzen ve hiza içerisinde, stanttan standa taşımayalım lütfen! Onlara bir zaman aralığı belirleyin ve fuar alanında özgürce gezinmelerine müsaade edin. Bırakın istedikleri gibi gezsinler ve ilgi alanlarının olduğu yerlere doğru ilerlesinler. Bu öğrencilerimizin hem öz güvenini artıracak ve hem de sorgulama yetisini geliştirecektir.
Son olarak, tüm kitap dostlarını bu hafta sonu için yaptıkları tüm programları iptal ederek, Doğu Anadolu Kitap Fuarını şenlendirmeye ve yapılacak etkinliklere katılıma davet ediyorum.
Ve şunu da unutmayalım lütfen;
Kitap okumak, boş zamanı değerIendirerek değil, zaman ayırarak gerçekleştirilmelidir.