Önceki dönem il başkanı Mehmet Emin Öz’ün istifası sonrası AK Parti kulislerinde başlayan İl Başkanlığı hareketliliği, yaşanan büyük deprem ardından gecikse de dün itibari ile Av. İbrahim Küçükoğlu ismi ile neticeye ulaştı.
Seçim tarihinin yakın oluşu münasebeti ile hızlı hareket etmeye çalışan Küçükoğlu, görevlendirme yazısını alır almaz Erzurum’a gelip görevi devraldı.
Süreci başından beri takip eden biri olarak şunu söyleyebilirim ki, AK Parti teşkilatı en azından Erzurum özelinde diriliğinden çok şey kaybetmeden yola devam ediyor.
İl Başkanlığı adaylığı sürecinde aday sayılarının fazlalığı ile beraber, her bir adayın ciddi kulisler ile son ana kadar süreci takip etmesi bunun ilk belirtisiydi.
Son kavşakta Genel Merkeze 5 ismin çağrılması da bunun bir yansıması olarak devam etti.
Sürecin ardından İl Başkanı olarak görevlendirilen Av. İbrahim Küçükoğlu’nun devir teslim programına gösterilen yoğun ilgi de bunun en net göstergesi oldu.
AK Partinin kuruluşundan bu yana parti içerisinde çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra ayrılan, ancak parti ile gönül bağını koparmayan onlarca kişinin varlığı ise sanırım Küçükoğlu için ayrı bir motivasyon kaynağı oldu.
Başkan Küçükoğlu’nun kendinden önce salonda bulunan hemen her alandaki temsilcilere söz hakkı vermesi ardından, kucaklayıcı ve samimi mesajlar içeren konuşması ise tüm teşkilat içerisinde olumlu ve coşkulu bir karşılık buldu.
Peki ya sonrası?
Bana kalırsa, bayrak değişimi için çok geç kalındı. 14 Mayıs olarak hedeflenen seçime yaklaşık 70 günlük bir süre kala yapılan bayrak değişikliği elbette çok riskli bir tercih olmuştur.
Bu değişimin, seçimlerin 18 Haziran 2023 olarak düşünülmesi halinde bile en az 3 ay önce olması gerektiği kanaatindeyim.
Olan oldu.
Görünen o ki, sahadan gelen yansımaları dikkate alan AK Parti Genel Merkezi de durumun ciddiyetine binaen böyle bir tercihte bulundu.
Ancak bundan sonra Başkan Küçükoğlu’nun atacağı adımlar önem arz ediyor.
‘İl Başkanı Adayıyım’ diyerek yola çıkan herkesin çantasında, mutlak surette bir yönetim listesi olmalıdır. En azından yürütme listesi oluşturmuş olmalıdır. Ve umarım Küçükoğlu’nun böyle bir listesi vardır. Zira bu listeyi oluşturmak için harcanacak her bir gün, seçim çalışmaları öncesi yaşanacak kayıp demektir.
Tabi ki yönetim listesinin tamamlanması, her şeyin bittiği anlamına gelmiyor.
Ardından gelecek Milletvekilliği Aday Adaylığı sürecini de yine doğru bir şekilde yönetebilmesi şart.
Ve ardından seçim çalışması serüveni.
İşte tüm bu serüvende doğru adımlar atmalı veya en az hata ile yola devam edilebilmelidir.
AK Parti Genel Merkezinin Erzurum İl Başkanlığı için yürüttüğü hassas süreci, Başkan Küçükoğlu'da göstereceği güçlü duruşla Milletvekilliği Aday listesi oluştururken pekiştirebilmelidir.
Ekonomik ve sosyal sorunlar üzerine eklenen büyük deprem felaketinin yaralarını ülke olarak sarmaya çalışırken, vatandaşı bihakkın dinleyecek, sorunları dinlerken sabırla ve samimiyetle cevap verebilecek, vatandaşın güvenini yeniden kazanabilecek bir yönetim ve vekil adayı listesi ile yola çıkabilmeli.
Parti içi hizipleşmeye meydan vermeden, yönetim ve temsilcilerini yanı sıra parti üyelerini bile sahada gönüllü olarak çalıştırabilecek bir Başkan profili çizebilmelidir.
Cumhur ittifakı üyeleri ile tam uyumlu çalışma süreci işletmesi ise, başarısını tabi ki perçinleyecektir.
Nihai olarak şunları söylemem gerekir ki;
Çok zor bir dönemde, çok zor bir görev tevdi edilen Başkan Küçükoğlu, genel seçimlere kadar istişare kanallarını açık tutarak daima ileri bakmalıdır.
Seçim sürecinin her bir saniyesini doğru değerlendirerek, normal şartlarda bir yıla yayılması gereken süreci yetmiş güne sığdırabilmelidir.
Ateşten gömlek, bu olsa gerek!
Bizim tanıdığımız Küçükoğlu, bunu 2009 seçimleri öncesi Palandöken Kurucu İlçe Başkanı olarak atandığı 2008 yılında bir kez başarmıştı.
Bir kez daha başarabilir mi?
İzleyip, göreceğiz...