Tokatçı yazar Yılmaz Özdil’in güya esprisine kızmayın... Anlı şanlı profesörlerin ve “enerji uzmanlarının” söyledikleri de onun esprisinden farklı değil. (Muhaliflerden söz ediyorum.)
Biri rezervi küçümsemiş.
Biri, 320 milyar metreküp doğalgazdan elde edilecek geliri az bulmuş.
Evet, az bulmuş... Bir CHP’li trol...
Eski mutlu doğalgazsız ve fakir yıllarımızda 1 milyar dolar için IMF’ye ağız eğerdik, elçiler yollardık.
IMF naza çekerdi. Neyse ki Amerika tarafından yardıma gönderilmiş Kemal Derviş “bakanımız” yetişip meseleyi çözerdi: “IMF o 1 milyar doları ödeyecek ama karşılığında bir şeyler istiyor.”
Neler istiyordu?
Bir gecede 15 yasa çıkarmamızı...
Bunlar ne tür yasalardı, biliyor musunuz?
Pancar ve tütün ekilmeyecek, fındık ve üzüm ekimi kotaya bağlanacak. Vs...
IMF sözünü tutar, en yüksek faizle 1 milyar doları borç olarak verirdi, biz de o parayla işçi ve memur maaşlarını öderdik.
Böyle bir Türkiye’den, 90 milyar dolar doğalgaz gelirini az bulan bir Türkiye’ye evrilmişiz, yine de yaranılamıyor adamlara...
Biri de, bulunan doğalgazın “ıslak” olduğunu, dolayısıyla işe yaramayacağını söylüyor.
Üstelik bu düşüncesinde ciddi...
Biri, elimizde bu gazı çıkaracak teknoloji bulunmadığını iddia ediyor.
Biri, astarın yüzünden daha pahalıya geldiğini, dolayısıyla bu gazı çıkarmayı yeltenmemiz durumunda ciddi ekonomik zararlara uğrayacağımızı “öngörüyor...”
Peki, Eren Erdem ne diyor?
Konuşmasına “lütfen” izin verilmiş Eren Erdem...
Biliyorsunuz; CHP karar almıştı.
Doğalgaz konusunda lehte ve aleyhte konuşmayacaklardı.
Bu yasağı ciddiye almayanlar çıkıp açıkça konuştular; İlhan Kesici ve Engin Altay gibi... Ciddiye alanlar ise “özenli” suskunluklarını korudular; Muharrem İnce gibi...
Belli ki Eren Erdem de yasağı ciddiye almıyor.
Kendisi bilir.
Hesabını verecektir.
Diyor ki (özetle) Eren Erdem: “Doğalgaz rezerviniz en üst düzeyde olsa ne yazar. Bakın İran ve Venezuela’nın durumuna...”
Demek istiyor ki, “bu iki ülkede totalitarizm var, doğalgaz onlara mutluluk getirmiyor.”
İyi de, Suudi Arabistan’da totalitarizm yok mu?
Bahreyn’de yok mu?
BAE’de yok mu?
Hani, sen, muhtemel bir İran-Türkiye savaşında İran’dan yana saf tutardın?
Ne oldu?
Niye totaliterlerini değiştirdin?
Bugün müthiş bir “senkron” içinde olduğunuz Suudi Arabistan ve BAE, İran’dan daha mı demokrat?
Selin Sayek Böke için de bir çift söz söylemek isterdim.
O da (hâlâ sürüyorsa) yasağı delenlerden...
Selin Hanım “küçümseyiciler”den. Ve ölümüne mutsuz...
Çok iğrenç ve tahammülfersa bir üslubu var.
Sosyal medyadan hazirun sormuştu: “Bu hanım hangi ülkenin milletvekili?”
Cevaplar arasında bir tek “Türkiye” yoktu.
Son 4-5 yılını “sokağa inelim” çağrısıyla geçiren bir hanımefendi bu...
PKK/PYD’ye “terör örgütü” diyemeyen bir hanımefendi... PYD’ye terör örgütü diyebilmesi için elinde istihbarat bilgisi olması gerekiyormuş.
Suriye ve Alman kökenini daha çok önemseyen bir hanımefendi...
Elbette mutsuz olacaktır.