Başlığı, “Engin Özkoç niye terbiyesizleşti?” diye değiştiriyorum...
Cumhurbaşkanımız hakkında ağza alınmayacak (burada da tekrarlanmayacak) “terbiyesizce” sözler sarf eden Engin Özkoç, CHP milletvekili ve CHP grup başkanvekilidir.
Etine dolgun, semiz bir adamdır...
Bir nevi “kurbanlık”tır...
CHP’nin İyi Parti’ye “ödünç” gönderdiği 15 milletvekili arasında Engin Özkoç da bulunuyordu ve “kurbanlık koyun” gibi poz vermişti; hafifçe yana büktüğü boynu yerde, elleri göbeğinde...
Biz özelliği daha var Engin Özkoç’un:
Pensilvanya’ya gönüllü (Fetullah’ın daveti üzerine) giden 5 CHP milletvekilinden biriydi.
Bu durumu faş eden, Barış Yarkadaş isimli “CHP yandaşı” bir gazeteciydi.
Sonra ne mi oldu?
Barış Yarkadaş CHP’den milletvekili oldu ve Engin Özkoç’un Pensilvanya ziyaretini (gelen talimat üzerine) unuttu.
Bir şey daha yaptı Barış Yarkadaş:
Milletvekili listesine konulmadan önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun Soros bağlantısını deşifre etmişti: Bilmem kaç numaralı TESEV üyesiymiş.
Bu bilgiyi de, sahibi olduğu internet sitesinde (“Gerçek Gündem” isimli site) yayınlamıştı.
Sonra tuhaf bir şey oldu:
Okuyucular, Gerçek Gündem sitesine girdiklerinde, Kılıçdaroğlu’yla ilgili haberi bulamamaya başladılar.
Çünkü Barış Yarkadaş, haberi ketmetmişti.
Bir diğer ifadeyle, haberle ilgili tüm ayrıntıları sitenin veri tabanından silmişti.
Sebep?
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu tarafından milletvekilliğiyle taltif edilmişti.
Bir bakıma “sus payını” alıp “edebiyle” (!) yerine oturmuştu.
Barış Yarkadaş’ımız şu an işsiz.
Kılıçdaroğlu tarafından ikinci kez listeye konulmadı.
Ne yapsın, o da kadrosuzluktan “bağımsız gazeteci” takılıyor.
Peki, oluyor mu?
Olmuyor.
Biz Engin Özkoç’a gelelim...
Tabii Engin Özkoç’tan önce Kemal Kılıçdaroğlu çıldırmıştı ve önceki gün grupta yaptığı konuşma, o ana kadar yaptıklarından daha sert, daha acıtıcı, hatta daha terbiyesizceydi.
Neden mi?
25 Şubat tarihli gazetelerden okuyalım: “CHP’nin dünkü MYK toplantısında, ekonomik gelişmeler ve dış politika başta olmak üzere gündemdeki gelişmeler ele alındı. Kılıçdaroğlu, çok yakın zamanda iktidar olacağız. Tabanımız buna hazırlıklı olmalı. MYK üyelerine, il ve ilçe başkanlarına talimatımdır: Kısa bir sürede iktidara geleceğiz...”
Mahmut Övür’ün sorduğu soruyu biz de soralım:
Bırakın ortada seçim havasını, ihtimali bile yok. Bu tespite “siyasi bir öngörü”yle ulaşılmadığını da en iyi CHP’liler biliyor. Peki, Kılıçdaroğlu neye dayanarak “çok yakında iktidar olacağız” diyor?
Hemen geriye gidelim...
Kılıçdaroğlu, 17/25 Aralık sürecinden önce de “CHP iktidarını” ima eden açıklamalar yapmıştı.
Sonradan ortaya çıktı ki, 17/25 Aralık yargı darbesi girişiminden 10 gün kadar önce Amerika’ya gitmiş (Aykan Erdemir’in mihmandarlığında) FETÖ’cülerle görüşmüş ve yargı darbesiyle ilgili bilgiler almıştı.
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde de beklentiye sokulmuştu:
Erdoğan helikopterle Malezya’ya kaçacak, o boşlukta CHP iktidar olacaktı.
MİT TIR’ları hadisesinde de beklentiye sokulmuştu...
Hatta 15 Temmuz’da da...
Kemal Kılıçdaroğlu ve “yamağı” Engin Özkoç’u öfkelendiren işte bu...
Belli ki, İdlib’le ilgili de “beklentiye” sokuldular ve karşılığını göremeyince çıldırdılar.